Eve doğru yürürken bir bakkalın önüne park etmiş, bagajı çocukların ilgisini çekebilecek envai çeşit çikolata, şekerle dolu bir toptancı arabası gördüm. En üstte de çocukken bayram harçlıklarımızı harcamak için koşa koşa gittiğimiz köy bakkalından almaya doyamadığım, turuncu ambalajlı “cino”yu gördüm. Markasını, üstünde ne yazdığını, içinde ne olduğunu bilmeden belki kutularca yediğim bu çikolata beni aldı, nerelere götürdü bilemezsiniz. Yolda durup beklemek mümkün olsaydı o sahnenin sürüp gitmesi için birkaç saat daha orada kalırdım. O küçük çikolata belki de bana bayramı en iyi özetleyebilecek tek şeydir: Neşe. Devamı Genç Doku Ağustos Sayısında..