Vakıf Başkanlığını İsmail Hakkı Tavman’ın, Vakıf İkinci Başkanlığını ise Sultanahmet Camii İmamı Emrullah Hatipoğlu Hoca’nın yürüttüğü İstanbul Sultanahmet Vakfı bünyesinde dört Kur’an Kursu faaliyet sürdürüyor. Sokullu Şehit Mehmet Paşa Kur’an Kursu, kısa ifadesiyle Sokullu Kur’an Kursu, o kurslardan sadece biri. Dosya konumuz bağlamında yakından baktığımız kursta, yaygın Kur’an Kursu algılarından çok farklı, bambaşka bir eğitim modeli ve yöntemi izleyen bir yapıyla karşılaştık. Şu an 43 öğrencinin, hafızlık eğitimi aldığı kurs, Kur’an’a hizmetin pırıl pırıl bir modelini ortaya koyuyor.
Özellikle Tek Parti döneminde baskıları yoğun bir şekilde hissedilen Batılılaşma ve modernleşme çalışmaları çerçevesinde Kur’an eğitimi veren medreseler kapatılmış, Kur’an öğrenmenin ve öğretmenin önüne ağır yaptırımlarla sonuçlanan engeller çıkarılmıştı. Bir nesil gizli gizli, saklana saklana hayat kitabımız Kur’an’ı öğrenmiş ve öğretebilmişti.
Yakın tarihlere kadar da Türkiye’de Kur’an Kurslarına ve Kur’an öğretimine karşı adı konulmamış bir saldırı tutumu olduğu herkesin malumudur. O tutumun da bir sonucu olarak, bugün birçok insanın zihninde zorla oluşturulan bir Kur’an Kursu ve eğitimi algısı var. O algı, Kur’an Kurslarında hafızlık eğitiminin, kapalı, karanlık, köhne mekânlarda eli sopalı, sert ve aşırı kuralcı hocalar eliyle gerçekleştirildiği yönünde… Bu algıya benzer özel örnekler var olabilir. Ancak genel tablonun bu olmadığını Sokullu Kur’an Kursu örneğinden göstermek istiyoruz.
Hafızlık eğitimine ilişkin yanlış algıların bir diğer basamağı da “ya hafızlık ya okul” gibi hiçbir anlamı olmayan bir tercih dayatması… Öyle olmadığını görmek için, hafızlığın yanı sıra doktor, mühendis, öğretmen, eczacı, akademisyen gibi çok farklı meslek gruplarına hem de iyi üniversitelerden geçen hafızlara bakmak yeterli olacaktır.
Dosyamızda, örnek kursumuz Sokullu Kur’an Kursu’nun günlük eğitim programına ve öğrencilere sunduğu yaşam alanına bakacağız. Bunun için tramvaya atlayıp, Sultanahmet Camii’nin hemen arkasında bulunan Sokullu Kur’an Kursuna gittik. Önce kursun yönetici hocalarından Necmettin Altuntaş ile görüştük, sonra kurs müdürü ile tanıştık. Külliyeyi, camiyi ve Kur’an Kursunu, yatakhaneler, yemekhane ve bilgisayar odası dâhil adım adım gezdik. Önce yemek yedik ki pırıl pırıl bir yemekhanesi, lezzetli yemekleri var.Her bir tarafta oturmuş Kur’an ezberine devam eden, gözlerinde Kur’an nuru gençlerle tanıştık.
Kur’an Kursuna ulaşmak için Sokullu Mehmet Paşa Camii Külliyesinin, insanı tarihi bir yolculuğa çıkaran koridorlarından avluya doğru yürümek gerekiyor. Kadim ilim geleneğimizin tarih kitaplarında ayrıntılarıyla anlatılan atmosferinin an be an yaşandığı muazzam bir mekân burası.
Birbirinden mütebessim hocaları, kıpır kıpır hareketli öğrencileriyle Sokullu Kur’an Kursu’nun her santiminden, yeryüzüne hayat bahşeden kitabımız Kur’an’ın aziz sedası yükseliyor. Dünyadan bağımsız, Sultanahmet Meydanı’nın hemen yanı başında olmasına rağmen turistlerin, caddelerin ve araçların gürültüsünden uzak bir rahmet iklimi inşa edilmiş burada.
Başarılı dersler, iyi üniversiteler…
Sokullu Kur’an Kursu’nda öğrenciler, hafızlık eğitimlerinin yanı sıra, okul eğitimlerini de aksatmadan sürdürüyorlar. Öğrencilerin tamamına yakını Anadolu Liseleri gibi zorlu sınav süreçlerine tabi okulları kazanıp, bilinçli bir tercihle gitmeyen öğrencilerden oluşuyor. Hem lise eğitimlerini hem de hafızlık eğitimlerini bir arada yürütüp, iyi üniversiteleri kazanıyorlar
Kurs içerisinde çeşitli çalışma grupları da kurulmuş. Çalışmalarını sistemleştiren, öğrendiğimiz üç ana grup var, Tarih Grubu, Matematik Grubu ve Riyazüssalihin Ders Grubu.
Sosyal ve sportif faaliyetler de elbette kursun toplam fotoğrafı içinde önemli bir detay. Türkiye’de hemen hemen en iyi kolejlerde bile olmayan ilim ve kültür çeşitliliği ile Sokullu Kur’an Kursu’nda karşılaşmak mümkün. Yurt için ve yurt dışı kültürel gezilerin dışında, il dışı kamp programları gibi etkinlikler sıklıkla görülen çalışmalar.
İstanbul’da düzenlenen kitap fuarlarına katılım sağlayan öğrenciler, Kur’an Kursu’na gelen Edebiyat ve Tarih dergilerini de takip ediyorlar. Bu önemsiz gibi görünen ayrıntılar, Kur’an eğitiminin niteliğini ve şartlarını, zihinlere yerleşen bozuk algıyı yıkarak önümüze getiriyor.
Doç. Dr. Ahmet Akın
Sakarya Üniversitesi Öğretim Görevlisi
Hafızlık yaptığımız yıllarda Müslüman ve üniversite kavramı birbirine çok uzaktı. Hele hafız demek Kur’an Kurslarında hayatını heba eden insan demekti. Hafızların üçüncü sınıf vatandaş görüntüsü vardı. Elhamdülillah biz hafızlığı yaptık. Kuranı Kerim bize öyle kapılar açtı ki hafızların veya Kur’an ehlinin akademik veya siyasi olarak çok yüksek makamlarda olabileceğini gördük. Orada olduğumuz zaman çok büyük hizmetlerin bizim elimizle gerçekleşebileceğini anladık. Kur’an-ı Kerim büyük kitap. Hafız da büyük insan…
Kendi saham açısından olaya baktığımızda Kur’an’ı Kerim’deki insan ruhuna hitap eden ayetlerin hikmetini hiçbir beşer kitabında bulmanın imkânı yoktur. Efendimizle (sav) Ebu Bekir (ra) mağarada müşrikler tarafından kıstırılınca Ebu Bekir (ra) korkması üzerine efendimizin “ Korkma Allah bizimle beraberdir” diyerek Ebu Bekir’i (ra) rahatlatması başka hiçbir söze hacet bırakmayacak kadar psikolojiyi tarif eden bir kelamdır. Bu binlerce örnekten sadece bir tanesidir. Hangi ilim dalı olursa olsun Kur’an-ı Kerim ona bir kapı açacaktır. Onun için kimse “hafızlık ilahiyatçıdan başkasına lazım olmaz” demesin.
Yrd. Doç. Dr. Âdem ARIKAN
İstanbul Üniversitesi Öğretim Görevlisi / Mezhepler Tarihi
Köyde hayvancılıkla uğraşıyorduk. Ben hafızlığımı Sokullu Kur’an Kursunda yaptım. Gönenli Mehmet Efendi’nin vesilesiyle Sokullu Kur’an Kursuna kayıt yaptırdık. Üniversite olarak sayısal bir yer istiyordum. Kuran’ın bereketiyle ilahiyat yazmak nasip oldu. Elhamdülillah hafızlığın bereketiyle fakülteyi birincilikle bitirdim. Hafız olarak İslami ilimler okumanın ayrı bir zevki ve rahatlığı vardır. Çünkü İslam’ın hükümlerinin temel kaynağını ezbere biliyorsunuz. Dolayısıyla illimde kısa zamanda daha fazla mesafe kat edebiliyorsunuz. Tabi ki ilmi çalışmalarımda hafızlığımın zekâma olan katkısının çok faydasının gördüm. Hafızlık yapanlara âcizane iki tavsiyem olacak: Kuvvetli hafız olup, hafızlıkla yetinmeyip mesleği ne olursu olsun İslami ilimlerle haşir neşir olsunlar.